onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
8 kez görüntülendi
Felsefe kategorisinde tarafından 4 35 113

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

İstiklâl Marşımızın yeniden yazılıp yazılamayacağı sorulduğunda Mehmet Akif Ersoy (1873-1936), “Onu ben bile bir daha yazamam.” demiştir. Bu cümlede ifade edilen düşünceyi sorgulayınız.
Cevap
:

Mehmet Akif Ersoy’un bu ifadesi, İstiklâl Marşı’nın özgün ve eşsiz bir eser olduğunu vurgulamaktadır. Bu cümle, marşın yaratıcısı olarak kendisinin bile aynı duyguları ve gücüyle tekrar yazamayacağını ifade ediyor. İstiklâl Marşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini, vatan sevgisini ve kahramanlığını anlatan bir destandır. Bu nedenle, bu ifade, marşın değerini ve anlamını sorgulamadan ziyade, onun eşsizliğini kabul etmeye yönelik bir vurgudur. İstiklâl Marşı, Türk milletinin ortak hafızasında özel bir yere sahiptir ve bu ifade, onun kıymetini bir kez daha hatırlatmaktadır.

Günlük Hayatla Bağ Kurma

Bir eserinin sanat eseri olabilmesi için sizin duygu ve düşünce dünyanıza ne gibi etkileri olmalıdır? Bu konudaki bir deneyiminizden hareketle soruyu cevaplayınız.
Cevap
:

Sanat eserleri, insanların iç dünyasını somut bir şekilde ifade etme arzusundan doğar. Duygusal deneyimler, düşünceler ve hayal gücü, sanatçının yaratıcılığını besler ve eserlerini şekillendirir. Bir eserin sanat eseri olarak kabul edilmesi için bazı önemli özellikler vardır:

  1. Estetik Duygu Oluşturmalı: Sanat eserleri, izleyenlerde estetik bir duygu uyandırmalıdır. Bu, güzellik, denge, uyum ve anlamın birleşiminden kaynaklanır. İzleyiciyi etkilemek ve onun iç dünyasında bir etki bırakmak amacıyla yaratılır.

  2. Duygusal İfade: Sanatçının iç dünyasındaki duyguları, eserlerine yansıtması önemlidir. Bir tablo, şiir veya heykel, sanatçının sevincini, hüznünü, öfkesini veya aşkını ifade edebilir. Bu duygusal içerik, eserin anlamını ve gücünü artırır.

  3. Yaratıcılık ve İnovasyon: Sanat eserleri, sıradanın ötesine geçmeli ve yeni bir bakış açısı sunmalıdır. Sanatçının yaratıcılığı, eserin özgünlüğünü ve etkisini belirler. İnovatif fikirler ve teknikler, sanat eserini daha değerli kılar.

  4. İzleyiciyle Etkileşim: Sanat eserleri, izleyiciyle iletişim kurmalıdır. İzleyiciyi düşündürmeli, duygusal bir tepki uyandırmalı veya onunla etkileşimde bulunmalıdır. Bu, sanatın gücünü artırır.

  5. Toplumsal ve Kültürel Bağlam: Sanat eserleri, toplumun ve kültürün bir yansımasıdır. Sanatçının deneyimleri, yaşadığı dönem, coğrafya ve kültürel etkileşimler, eserlerin anlamını şekillendirir.

Gelecek Konuya Hazırlık

Sanatçının farklı disiplinlerde çalışan kişilerden farkları nedir? Araştırınız.
Cevap
:

Sanatçılar, farklı disiplinlerde çalışan kişilerden farklıdır çünkü sanat eserleri yaratırken estetik, duygu ve ifade unsurlarına odaklanırlar. Bu farklılık, sanatçıların iç dünyalarını ve düşünce süreçlerini eserlerine yansıtmalarıyla belirginleşir. İşte bazı örnekler:

  1. Çok Disiplinli Yaklaşım: Sanatçılar, sadece bir alanda değil, birden fazla disiplinde çalışabilirler. Örneğin, bir ressam aynı zamanda müzikle de ilgileniyor olabilir. Bu çok yönlülük, sanatçıların eserlerine farklı bakış açıları getirmelerine yardımcı olur.

  2. Duygusal Derinlik: Sanatçılar, iç dünyalarını ifade etmek için duygusal bir derinlik ararlar. Eserlerinde duygu, anlam ve sembolizm sıklıkla bulunur. Bu, sanatçıların diğer disiplinlerde çalışan kişilerden ayrılan önemli bir özellikleridir.

  3. Estetik Hassasiyet: Sanatçılar, estetik değeri yüksek eserler yaratmaya odaklanırlar. Renk, kompozisyon, form ve dokuların uyumunu düşünerek eserlerini oluştururlar.

  4. Kendine Özgü İfade: Sanatçılar, kendi benzersiz ifadelerini bulmak için sürekli arayış içindedirler. Bu, onları diğer disiplinlerde çalışan kişilerden ayıran bir özelliktir.

Sonuç olarak, sanatçılar yaratıcılık, duygu ve estetikle iç içe olan bireylerdir ve bu özellikler, onları diğer disiplinlerde çalışanlardan ayırır.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...