onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
163 kez görüntülendi

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

Hz. Muhammed (s.a.v.), Arap Yarımadası’nın Hicaz bölgesinde, Mekke’de doğmuştur. Mekke, Arabistan yarımadasında bulunan en kadim şehirlerden biridir. Burada ilk insan ve ilk peygamber olan Hazreti Adem a.s.'ın inşa ettiği, Hazreti İbrahim a.s.'ın oğlu Hazreti İsmail a.s. ile beraber tamir ettiği Kabe de bulunmaktadır.

Mekke’de toplumsal hayat, dinî ve sosyal açıdan iki ana başlık altında ele alınabilir. Dinî olarak, Arap toplumunda halkın çoğunluğunu putperestler oluşturuyordu. İnsanların büyük bir kısmı taştan, madenlerden, tahtadan vb. şeylerden kendi elleriyle yaptıkları putlara tapıyordu. Hicaz bölgesinde putperestlik dışında başka inanç biçimleri de vardı. Örneğin, Yahudilik ve Hristiyanlık bunlar arasında sayılabilir. Allah’ın (c.c.) hem varlığına hem de birliğine iman eden, iyi bir insan olarak yaşamaya gayret eden, kötülüklerden uzak durmaya özen gösteren kimseler de vardı. Bunlara Hanif denilmektedir.

Sosyal olarak ise, Araplarda sosyal hayatın temelini kabilecilik oluşturuyordu. Her kabilenin, genellikle yaşlı ve bilgili bir lideri bulunurdu. Araplar arasında kabile bağları çok güçlüydü. Kabile: Aynı atadan türeyen, aynı soydan gelen insanlar topluluğuna denirdi. Kabile fertlerinden birine zarar verilmesi, duruma göre savaş sebebi bile sayılırdı. Bir Arap, kabilesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmazdı.

Peygamberimiz (s.a.v.) doğduğu çevrede kadınlar ve kız çocukları hor görülürdü. Kız çocuğu sahibi olmak ise utanç vesilesi sayılırdı. Hatta bazı kimseler, utançlarından kız çocuklarını diri diri toprağa gömecek kadar insafsız davranabiliyorlardı. Bir erkek, istediği kadar kadınla evlenebilirdi. Erkek, karısını istediği zaman boşama hakkına da sahipti.

Peygamberimiz (s.a.v.) sütannesi Halime’nin yanında kalmaya başladığında Mekke’ye annesinin ve ailesinin yanına döndü. Peygamberimiz (s.a.v.), sütannesinin yanında dört yıl kaldığını söylemiştir.

Peygamberimiz (s.a.v.) 571 yılında doğduktan sonra 610 yılında Medine’ye gelmiştir. Burada dinî mesajlarıyla insanları Allah’a yönlendirmeye başlamıştır.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...