onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

“Materyalist bir insan” ifadesiyle kastedilen nedir? Materyalizm kavramının anlamı hakkında neler biliyorsunuz?

Cevap:

“Materyalist bir insan” ifadesi, genellikle maddeci düşünceyi savunan kişileri ifade etmek için kullanılır. Materyalistler, bilinç de dahil olmak üzere her şeyin maddeden oluştuğu düşüncesini savunurlar.

Materyalizm, varlığın özünün ve temel yapı taşının maddi olduğundan hareket eden bir felsefi dünya görüşüdür. Bu felsefi akım, soyut ve metafizik olguların tamamını reddeder. Materyalizm, her şeyin maddeden geldiğini ve yine madde olarak devam ettiğini savunur. Bu görüşe göre, bilgi gözlem ve deneyim sayesinde oluşur.

Örneğin, Marx, Engels ve Hegel, felsefede materyalizmin en önemli savunucuları arasında yer almaktadır. Materyalizm, aynı zamanda, varlıkların insan bilinci gibi maddi olmayan kavramlarla temellendirilmesine karşı çıkar. Onlara göre dış dünyanın gerçekliği sorgulanamaz ve insan da bu maddi dünyaya bağlıdır.

Bu bilgiler ışığında, “materyalist bir insan” ifadesi genellikle, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilincin de dahil olmak üzere tüm olguların maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu savunan kişileri ifade eder.

Materyalistlerin iddia ettiği gibi madde kendi başına var olabilir mi? Maddenin, yaratıcı bir güç olmaksızın cansız ve hareketsiz durumdan canlı bir organizmaya dönüşmesi, şimdiki hâli üzere düzenli bir işleyişe dönüşmesi mümkün müdür? Tartışınız.

Cevap:

Materyalizm, varlığın temelinde madde olduğunu ve madde dışında hiçbir gerçekliğin olmadığını savunan bir felsefi akımdır. Materyalistler, evrenin ve canlıların, yaratıcı bir güç olmaksızın, tesadüfi ve doğal süreçler sonucunda ortaya çıktığını iddia ederler.

Ancak bu iddia, hem mantık hem de bilim açısından pek çok sorunu beraberinde getirir. Örneğin, madde nasıl kendi başına var olabilir? Maddenin ezeli ve ebedi olduğunu söylemek, Allah’ın (cc) sıfatlarını maddeye vermek demek değil midir? Maddenin cansız ve hareketsiz durumdan canlı bir organizmaya dönüşmesi, nasıl açıklanabilir? Canlıların karmaşık ve düzenli yapıları, nasıl tesadüfen oluşabilir? Evrenin ve canlıların, bir plan, amaç ve hikmete göre yaratıldığını gösteren pek çok delil varken, bunları nasıl görmezden gelebiliriz?

Bu sorulara tatmin edici cevaplar vermek, materyalizmin imkansızlığını ortaya koyar. Aksine, varlığın temelinde, her şeyi yaratan, yaşatan, yöneten ve idare eden, ezelî ve ebedî, ilim, irade ve kudret sahibi, tek ve bir olan Allah’ın (cc) olduğunu kabul etmek, hem mantık hem de bilimle uyumludur. Allah’ın (cc) varlığına ve birliğine, evrenin ve canlıların yaratılışındaki delilleri göz önüne alarak, akıl yoluyla ulaşabiliriz. Ayrıca, Allah’ın (cc) bize gönderdiği vahiy yoluyla, yaratılış amacımızı, sorumluluklarımızı ve ahiret hayatımızı da öğrenebiliriz.

Materyalizm, hangi yönleriyle İslam’la çelişmektedir? Arkadaşlarınızla tartışınız.

Cevap:

Materyalizm, var olan her şeyin maddeden ibaret olduğunu, maddeden bağımsız fizik ötesi bir alanın bulunmadığını, bilinç, duygu, düşünce gibi unsurların maddeden kaynaklandığını, olup biten her şeyin sadece maddî sebeplerle açıklanabileceğini, sonuç olarak tabiat üstü bir gücün mevcut olmadığını ileri süren bir düşünce sistemidir. Bu bakımdan materyalizm, İslam’la temelde çelişmektedir. Zira İslam, Allah’ın varlığına, birliğine, yaratıcılığına, kâinatın ve insanın yaratılış amacına, vahye, peygamberliğe, meleklere, ahirete, kader ve kaza gibi inanç esaslarına dayanır. İslam, maddenin yaratılmış, sonlu ve sınırlı olduğunu, maddî âlemin ötesinde metafizik bir gerçekliğin bulunduğunu, insanın hem maddî hem de manevî bir varlık olduğunu, bilginin kaynağının sadece akıl ve duyu değil aynı zamanda vahiy olduğunu, hayatın gereklerinin ilâhî vahiy tarafından belirlendiğini, insanın özgür irade sahibi olduğunu, ahlâkî değerlerin mutlak ve değişmez olduğunu, insanın ölümünden sonra dirileceğini ve hesaba çekileceğini öğretir. Dolayısıyla materyalizm, İslam’ın inanç, ibadet, ahlâk, hukuk ve hayat anlayışıyla tamamen zıt bir görüştür. Materyalizm, İslam’ın evrensel bir din olduğunu göz ardı edip onu birtakım tarihî, siyasî, ticarî ve coğrafî şartların gölgesinde ele almak, hatta kabile ve saltanat ilişkilerine indirgemek materyalistlerin genel tutumu haline gelmiştir. Materyalizm, aynı zamanda İslam’ın ilmî ve felsefî gelişimine de engel olmuştur. Materyalizm, tabiatı ve olayları metafizik sebeplere bağlayan açıklamalara karşı çıkarak, tabiatı ve olayları sadece maddî sebeplere indirgeyerek, tabiatta amaçlılığa (teleoloji) imkân tanımayarak, determinizmi esas alarak, ilmî araştırmaları sınırlamış, felsefî düşünceyi yozlaştırmış, ilâhî hikmeti reddetmiştir. Bu nedenle materyalizm, İslam’ın ilmî ve felsefî mirasını yok saymış, İslam dünyasında ilmî ve felsefî gerilemeye yol açmıştır. Kısacası materyalizm, İslam’ın inanç, ibadet, ahlâk, hukuk, hayat, ilim ve felsefe gibi yönleriyle çelişmektedir. Materyalizm, İslam’ın özüne, ruhuna, değerlerine ve hedeflerine aykırı bir düşünce sistemidir. Materyalizm, İslam’ın reddettiği bir görüştür.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...