onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

İnsanın iradesi ve kader arasındaki ilişki, İslam dinine göre oldukça önemlidir. İnsan, düşünce, söz ve davranışlarında özgür bir varlıktır. Allah, insana akıl ve düşünme yeteneği vererek iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edebilecek özellikte yaratmıştır.

Özgür iradesiyle seçim yapabilen insan, bundan dolayı işlediklerinden sorumlu tutulmuştur. İnsanın eylemleri, zorunlu ve seçime dayalı eylemler olmak üzere iki kısımdır. Örneğin, kalbimizin çalışması, nefes alıp vermemiz, sindirim sistemimizin çalışması bizim irademiz dışında gerçekleşir. Ne zaman, hangi anne ve babadan dünyaya geleceğimiz, cinsiyetimizin ne olacağı, nerede ve ne zaman öleceğimiz gibi konular bizim tercihimize bırakılmamıştır.

Kişinin, özgür iradesiyle yapıp ettiklerini kadere bağlaması doğru değildir. Örneğin alkollü bir kişinin yaptığı kazadan, kaderini ve Allah’ı sorumlu göstermesi yanlıştır. Çünkü böyle yapan kişi, Allah’ın kendisine verdiği aklı, düşünme gücünü ve seçme özgürlüğünü yok saymaktadır. Sorumluluğu kendisinde değil, başka yerlerde aramaktadır.

Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir: “Kim iyi bir iş yaparsa faydası kendisinedir ve kim kötülükte bulunursa zararı kendisinedir…” (Fussilet suresi, 46. ayet). Bu yönüyle kaderin ahiret inancıyla da yakından ilgisi vardır. Bu dünyada yapılanların neticeleriyle ahirette karşılaşılacağı Kur’an-ı Kerim’de, “… Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.” (Nahl suresi, 93. ayet.) şeklinde vurgulanmaktadır.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...