onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
45 kez görüntülendi
Genel kategorisinde tarafından 5 41 156

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 4 32 117

Milletler Cemiyeti, I. Dünya Savaşı’ndan sonra barışı sağlamak için kurulan ilk evrensel örgüttür. Milletler Cemiyeti’nin amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçıl yollarla çözmek, uluslararası hukuk kurallarını hâkim kılmak, uluslararası iş birliğini geliştirmek ve uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak ve devam ettirmekti. Ancak Milletler Cemiyeti, bu amacına ulaşamamış ve II. Dünya Savaşı’nın çıkmasını engelleyememiştir. 

Milletler Cemiyeti’nin kalıcı barışı sağlayamamasının başlıca nedenleri şunlardır:

  • Milletler Cemiyeti’nin üye sayısı ve temsiliyeti yetersizdi. Milletler Cemiyeti’ne başlangıçta 42 ülke katılmıştır. Ancak bu ülkelerin çoğu Avrupa’dan veya Avrupa ile bağlantılıydı. Dünyanın büyük bir bölümünü oluşturan Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri Milletler Cemiyeti’nde yeterince temsil edilmemişti. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nın galip devletleri olan İngiltere, Fransa ve İtalya Milletler Cemiyeti’nde daha fazla söz hakkına sahipti. Öte yandan I. Dünya Savaşı’nın mağlup devletleri olan Almanya, Avusturya, Macaristan ve Türkiye Milletler Cemiyeti’ne başlangıçta kabul edilmemişti. Bu durum, Milletler Cemiyeti’nin evrensel ve tarafsız olmadığı izlenimini vermişti.
  • Milletler Cemiyeti’nin karar alma mekanizması ve yaptırım gücü zayıftı. Milletler Cemiyeti’nin en önemli organları Konsey ve Genel Kurul’du. Konsey, beş daimi üye (İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve daha sonra Almanya) ve dört geçici üyeden oluşuyordu. Genel Kurul ise tüm üye devletlerin temsilcilerinden oluşuyordu. Konsey ve Genel Kurul’un kararları oy birliği ile alınıyordu. Bu da herhangi bir üyenin veto hakkına sahip olması anlamına geliyordu. Bu durum, karar alma sürecini yavaşlatmış ve engellemişti. Ayrıca Milletler Cemiyeti’nin kararlarını uygulamak için yeterli yaptırım gücü yoktu. Milletler Cemiyeti, savaşa başvuran veya antlaşmalara uymayan devletlere karşı ekonomik ambargo veya askeri müdahale gibi yaptırımlar uygulayabilirdi. Ancak bu yaptırımların uygulanması için üye devletlerin iş birliği gerekiyordu. Bu da her zaman mümkün olmuyordu.
  • Milletler Cemiyeti’nin dünya siyasetindeki etkisi azaldı. Milletler Cemiyeti’nin kurulmasında önemli rol oynayan ABD, Senato tarafından onaylanmayan Versay Antlaşması’nı imzalamadığı için Milletler Cemiyeti’ne katılmamıştır. ABD, 1920’li yıllarda izolasyonist bir politika izlemiş ve dünya siyasetinden uzak durmuştur. Bu durum, Milletler Cemiyeti’nin gücünü ve prestijini zayıflatmıştır. Ayrıca 1930’lu yıllarda dünyayı etkileyen Büyük Buhran, uluslararası iş birliğini zorlaştırmış ve milliyetçilik, faşizm ve militarizm gibi akımları güçlendirmiştir. Bu akımların temsilcileri olan Almanya, İtalya ve Japonya, Milletler Cemiyeti’nin kararlarına uymamış ve saldırgan bir dış politika izlemişlerdir. Milletler Cemiyeti, bu saldırganlığı durdurmak için yeterli önlem alamamıştır.

Bu nedenlerle, Milletler Cemiyeti kalıcı barışı sağlayabilmiş değildir. Milletler Cemiyeti’nin başarısızlığı, II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olmuştur. Savaş sonrasında Milletler Cemiyeti’nin yerini Birleşmiş Milletler almıştır. Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyeti’nin eksikliklerini gidermeye çalışmış ve daha etkin bir uluslararası örgüt olmuştur.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...