onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
37 kez görüntülendi
Türk Dili ve Edebiyatı kategorisinde tarafından 9 104 433

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 12 50 209

Hazırlık

1. Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Romanya ve Arnavutluk’un Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılmasıyla Türkçülük akımının doğması, şairlerin eserlerinde Anadolu’yu konu etmeye ve halk şiiri geleneğinden yararlanmaya başlamaları arasında bir ilişki var mıdır? Niçin?

Cevap: Bu dönemde yaşanan ayrılıklar sonrasında Osmanlı’da Osmanlıcılık anlayışı yerine daha ulusal ve Türklük üzerine odaklanan bir anlayış gelişmiştir. O dönemde de bu nüfus Anadolu’da olduğu için bu akımın temsilcileri de elbette Anadolu’ya yöneleceklerdir.

2. “Ruşen Eşref:
— Peki efendim; millî edebiyatın dil, vezin ve mevzudaki gayesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mehmet Emin:
— Evvelâ size Rus şairlerinden Mayekov’un bir levhasını hatırlatacağım: Mayekov, bir gün bir izbeye gitmiş. Ocakta çam kütükleri yanıyormuş. Alevleri odayı aydınlatıyormuş. Bu ocağın önünde bir küçük çocuk, eline bir kitap almış, parmaklarını satırların üzerinde yürüterek hece- leye heceleye okuyormuş. Bunun karşısında uzun saçlı, uzun sakallı Rus köylüleri, kucaklarında çocukları uyuyan Rus kadınları, can kulağıyla bu kızı dinliyorlar ve başlarını sallıyorlarmış. Şair diyor ki: ‘Bu kitap, halkın diliyle yazılmış, onun yurdunun güzelliklerini, büyüklerini, ecdadının efsanelerini, hatıralarını, kalplerinin aşklarını, elemlerini, hayatlarının ümitlerini ve rüyalarını söylüyor. Bu kitabın, isterse hecelene hecelene bir kız çocuğu tarafından okunsun, kulübelere girmesi ve halkın karanlıkta kalmış ruhlarına bir ışık, heyecansız yüreklerine bir titreme vermesi, Rusya’nın istikbâlinin ufuklarında büyük ve ilâhî bir güneş doğacağını müjdeliyor…”
(…)
(Ruşen Eşref Ünaydm, Diyorlar ki)

Kendisiyle röportaj yapan Ruşen Eşref’e, Mehmet Emin’in bir Rus şairinin anısını aktararak verdiği cevaba göre bir edebiyata millîlik niteliği kazandıran özellikler nelerdir?
Cevap
: Mehmet Emin’e göre bir kitap, halkın diliyle yazılmış, onun yurdunun güzelliklerini, büyüklerini, ecdadının efsanelerini, hatıralarını, kalplerinin aşklarını, elemlerini, hayatlarının ümitlerini ve rüyalarını söylüyorsa işte o zaman halkına ulaşabilmiş ve millileşmiş sayılabilirdir.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Aşağıda verilen dizelerdeki altı çizili kelimelerin kullanıldıkları bağlamdaki anlamlarını söyleyiniz. İfade ettiğiniz anlamların doğru olup olmadığını kaynaklardan kontrol ediniz.

• “Başında bir eski püskü peştemal;”
• “Hani senin bahtiyarlık hukûkun,”
• “Ey vatanın bağrı yanık bucağı!”
• “Ey Türklükün otağı”
• “Bu taassup, bu görenek, bu uyku?”

peştemal: Peştamal hamamda belden aşağısını örtmek için kuşanılan veya çalışırken elbiselerin kirlenmemesi için belden itibaren sarılan dokuma bezdir
bahtiyarlık: Bir kişinin bir olay karşısında mutlu olması ve sevinmesi o kişi için bahtiyar oldu anlamı barındırmaktadır.
bucak: Bucak veya nahiye; coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen, ilçeden küçük idari bölüm.
otağ: büyük ve süslü, gösterişli çadır
taassup: bağnaz olma durumu, bağnazca davranış.

2. a. Metnin her bölümünde anlatılanları birer cümleyle ifade ediniz.

1. dörtlük: Türk olmanın yüceliği, insan olanın vatanın kulu olduğu
2. dörtlük: Milletin vatanına, bayrağına ve kutsal kitabına sahip çıkması gerektiği
3.dörtlük: Atalar yurdu vatana bağlılık, vatan sevgisi
4. dörtlük: Vatana bağlılık, düşmana karşı mücadele ruhu
5. dörtlük: Vatanın kalıcılığı, vatana sahip çıkmayı asla bırakmayacağı, vatan için her şeyi göze alacağı

b. Metnin bölümlerinde dile getirilen gözlem, duygu ve düşünceler hangi tema etrafında bütünleşmiştir?
Cevap
: Vatan, savaş, mücadele gibi temalar etrafında birleştirilmiştir. Türk evladının vatanının kulu olduğu ve ne pahasına olursa olsun onu koruması gerektiğidir.

3. Şairin sesini emanet ettiği söyleyici ile kadının konuşmasının metindeki işlevi nedir?
Cevap: Şair bu şiirinde Anadolu insanının içinde bulunduğu sefalet ve yoksulluğu bir yaşlı kadın üzerinden bence gayet başarılı aktarabilmiştir.

4. Metinde, Anadolu betimlemesi gerçekçi ve inandırıcı mıdır? Niçin?
Cevap
: Bence gayet inandırıcıdır. Çünkü bir kadın üzerinden yaşanılanlar aslında Anadolui2nun yaşadığı bütün sıkıntıları özetlemektedir.

5. Metindeki mecazımürsel sanatlarını bulunuz. Bunların hangi yollarla yapıldığını açıklayınız.

Âh, efendi, bize karşı İstanbul dizesinde İstanbul değil içindeki insanlar kast edilmektedir. Burada iç-dış ilişkisi bakımından ad aktarması yani mecaz-ı mürsel yapılmaktadır.

Ey mübârek Anadolu toprağı dizesinde de yine topraktan kasıt aslında insanlardır. İç-dış ilişkisi üzerinden ad aktarması yapılmıştır.

6. a. Metnin ölçüsünü belirleyiniz.
Cevap
: 11’li hece ölçüsü.

b. Metnin ilk on dizesinin kafiyelerini bularak kafiye şemasını gösteriniz.

ırmaklar / yapraklar/ tarlalar / yaylalar: lar’lar rediftir ak ve la’lar ise tam kafiyedir.
kadın / dargın: ın’lar tam kafiyedir.
kapkara / yara: ara’lar zengin kafiyedir.
peştemal / çuval: al’lar tam kafiyedir
yoksul / İstanbul: ul’lar tam kafiyedir.
hakkiyle / aşkiyle: k’ler yarım kafiyedir.
unuttuk / tuttuk: tuk’lar redif ut’lar tam kafiyedir.
baktık / bıraktık: tık’lar redif ak’lar tam kafiyedir.
üstünde / önünde: de’ler rediftir.
çiçeksiz / yüreksiz: siz’ler redif ek’ler tam kafiyedir.
vicdana / insana: a’lar redif an’lar tam kafiyedir.

c. Ölçü ve kafiye dışında metinde başka hangi ahenk unsurları bulunmaktadır?
Cevap
: Şiirde ahenk redif, kafiye ile ses-kelime ve dize tekrarlarıyla sağlanmaktadır.

7. Metni, “Merdiven” adlı metinle biçim, içerik ve üslup bakımlarından karşılaştırarak metnin Türk şiir geleneği içindeki yerini değerlendiriniz.
Cevap: İki şiirde de söz sanatlarından faydalanılmış ahenk unsuru olarak ise kafiye ve rediflerden faydalanılmıştır. Ancak Merdiven şiirinin dili ağır iken bu metinde dil sadedir. Merdiven şiirinin ölçüsü aruz ölçüsü iken bu şiirin ise hece ölçüsüdür.

8. a. Aşağıdaki metni okuyunuz.

(…)
Mehmet Emin Yurdakul’un çıkışı ancak Meşrutiyet’te bilinçli bir çizgiye oturtulur ve bir akım niteliği kazanır. Millî Edebiyat adıyla anılan bu akımı başlatanlarsa Selanik’te çıkardıkları Genç Kalemler dergisiyle Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp’tır. Nisan 1911’de yayımlanan Genç Kalemler, daha önce çıkarılan Hüsn ve Şiir (Güzellik ve Şiir) adlı derginin süreğidir.
(…)

Genç Kalemler’in ilk sayısında yer alan “Yeni Lisan” başlıklı imzasız yazı Ömer Seyfettin’ce yazılmıştır Dilde özleşmenin savunulduğu yazıda, ulusal bir edebiyat oluşturabilmek için önce ulusal bir dilin gerekliliği üzerinde durulur.
b. Millî Edebiyat hakkında edindiğiniz bilgiler ışığında, “Anadolu” metninin bu akımın hangi özelliklerini taşıdığını belirleyiniz.
Cevap: Bu metinde şu özelliklerin metinde yer aldığını söyleyebiliriz:

Toplum için sanat anlayışını benimsemişlerdir.
Eserlerini halkın anlayabileceği bir dille yazmışlardır.
Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmışlardır.
Şiir dili olarak İstanbul Türkçesi esas alınmıştır.
Halk şiiri kaynak olarak benimsenmiş ve hece ölçüsü kullanılmıştır.

9. a. Metnin açık ve örtük iletilerini belirleyiniz.

açık ileti: Bir kadının yaşadıkları üzerinden yaşanılan acılar sorunlar
örtük ileti: Anadolu’nun yıllardır savaşlar yüzünden çektiği acılar

b. Metinle ilgili görüş ve düşüncelerinizi açıklayınız.
Cevap
: Metin döneminin acılarını Anadolu’da yaşanılan sorunları bir kadının ağzından çok etkili ve başarılı bir şekilde dile getiren güzel bir şiirdir.

10. Metinde hangi toplumsal ve insani değerlerin eksikliğinden yakınılmıştır?
Cevap
: Özellikle kadir kıymet bilmezlikten, birlik olma duygusunun yitirilmesinden, insanların çıkar

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...